8 Kasım 2009 Pazar

İNECİK HAKKINDA YAZILAN YAZILAR 2



BENİM KÜÇÜK SIĞINAĞIM: İNECİK KÖYÜ

İnecik; benim küçük sığınağım. Şehrin keşmekeşinden kaçıp sığındığım yer. Sırtını köye yaslamış, zeytin ağaçları ve bağlar arasındaki evimde oturup karşımdaki Değirmentepede nazlı nazlı sallanan çamları seyrederken Norah Jones dinleyip şarabımı yudumlamak 50 yılın tüm yorgunluğunu alıp götürüyor.


İzmir Karaburun yolu üzerinde 85 km mesafedeki Kaynarpınara ulaşıp İnecik levhasından yukarıya doğru bir kilometre tırmandığınızda köy meydanına gelirsiniz. Meydandaki çam ağaçları, köy camisi ve taşkahve karşılar sizi. Bu mevsimde gelirseniz kimseyi bulamazsınız. Şimdi zeytin zamanı herkes zeytindedir. Akşama doğru ilk gelen kahveyi açar ve çayı demler.
Sonra yavaş yavaş toplanırlar. Pala, fışfış Mustafa, tratacıların İsmail ile Bilal, Topal Osman, Garip Osman, Halil İbrahim usta ve diğerleri…



Köy Camii, köyün en güzel yerindedir. Değirmentepenin solundan Foça ve daha ilerde Midilliye kadar uzanır gözleriniz, solundan ise iç körfezi seyredersiniz. Hemen karşınızda çam ormanıyla kaplı Değirmentepe. Taş evlerin sıralandığı dar, taş döşeme sokaklarda dolaşırsınız bir çabuk. Küçüktür köyüm ; 30 – 35 hanedir, en gencide 60 yaşındadır. Daha önceleri kalabalıkça bir köyken göçler sonucu nüfusun büyük çoğunluğu İzmir’e ve diğer şehirlere göçmüş.

Evimin karşısında böğürtlenler arasında kaybolmuş Yavan Çeşmenin kitabesini okursanız Hicri 1200 lere ( Miladi 1700 ler) gider tarihi. Önceleri daha güneyde çukurda kuruluymuş, ismi de oradan gelir, daha sonra yaşanan bir salgın hastalık ( Veba? Tifo? ) sonucu eski yerleşimi terk edip bugünkü yerine taşınıyorlar.

İlkbaharda ve sonbaharda çok güzel olur buraları. İlkbaharda papatyalar, gelincikler, laleler açar rengârenk. Mayısta katırtırnaklarının, daha sonra da iğdelerin baygın kokusu sarar havayı. Küçük ötücü kuşlar korosu bahar şarkılarını söyler.

Sonbaharda ise sararan yaprakları ile bağlar, payamlar, incirler hazan tablosunu çizerler. Ormanda ya da zeytinlerin arasından Eğlenhoca köyüne giden eski patika yolda yürüyüşler yaparsınız. Yağmurlar yağar, bulut bulut geçişini izlersiniz Değirmentepenin çamlarının üstünden.


Temmuz sonu Ağustos başında bu yıl ilkini düzenlediğimiz. İnecikGörsel; Görsel Sanatlar Günlerinin ikincisini düzenleyeceğiz. Fotoğraf ve resim sergileri, saydam gösterileri, klasik müzik konserlerinin yer aldığı etkinliğe yolu düşen ya da düşüren tüm dostları bekliyoruz. Sizlere öküz köftemiz, pişilerimiz ve reyhan aromalı pekmezimizle içten sevgi ve dostluğumuzu sunalım

İnecikgorsel için: www.inecikgorsel.com

Yazı ve Fotoğraflar:
Dr.M. Cengiz TÜMER



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder